İnceleme Asus UX50V Notebook
Dış görünüşe aldanmayın
Asus , parlak piyano siyahı lake kaplaması , modaya uygun tasarımı ve değiştirilebilir grafik çözümü ile multimedya notebookları alanında bir başlangıç yapmak istiyor. Ya da öyle değil mi? Yoksa 15,6 inçlik UX50V , güzel bir görünüme sahip fakat zayıf donanımı ile multimedya için yetersiz bir ofis cihazından daha fazlası mı? Testimizi bu tasarım laptopunun güzel görünümünün etkisi altında kalmadan yaptık ve sonuçlandırdık.
Asus tasarımcılarının çok iyi bir zevke sahip olduğunu itiraf etmeliyiz. UX50V’nin kasası oldukça iyi tasarlanmış. Kasanın dışı kadar içi de aynı şekilde önemli. Elimizdeki test örneğinin içerisinde 1,44 GHz’lik enerji korumalı Intel Core 2 Solo U3500 ve 512 MB RAM’e sahip NVidia Geforce G105M bulunuyordu. Enerji koruması için bir düğme aracılığı ile kolayca grafik kartı değiştirilebiliyor. Gerektiği takdirde yonga setinde yeralan Intel’in GMA 4500M HD modeline geçiş dahi yapılabilir.
Her ne kadar cihaz Almanya’da bir kaç mağazada satılıyor olsa da Asus’un Almanya web sitesinde ürünle ilgili herhangi bir bilgiye rastlamadık. Notebook, Avrupa’da işlemci farklılıklarına göre beş ayrı modelde sunuluyor: Elimizdeki test örneğinin, Core 2 Solo U3500 işlemci ile verimlilik bandının tam ortasında yer alması gerekir.
Örneğin İngiltere’de bulunan iki farklı model :1.4 GHz ‘lik Core 2 Duo SU 9400 modeli de olsa 1.6 GHz’lik SU9600 modeli de olsa her iki işlemci modeli de iki programlama çekirdeğine sahip.
Aşağıya doğru işlemci modelleri şu şekilde sıralanıyor: 1.2 GHz ‘lik Core 2 Solo SU 3300 ve 1.3 GHz’lik Pentium SU 2700. Elimizdeki test örneğinin Windows Vista işletim sisteminde ve bir çok uygulamanın açık olması halinde zorlandığını görünce tek çekirdekli daha küçük işlemci sınıfındaki modelleri tavsiye etmemeyi uygun gördük.
Bizim elimizdeki model 850 Euro’dan başlayan fiyatlarla internet üzerinden satın alınabiliyor. Asus’un açıklamalarına göre UX50V modeline ait Almanya için planan herhangi bir konfigürasyon yükseltilmesi söz konusu değil. Bu konuda herhangi bir gelişme olursa sizleri bu konuda bilgilendiririz.
Kasa
UX50V’nin kasası sağlam ve kaliteli bir izlenim veriyor. Metalden üretilen haparlörlerin dışında cihazın bir çok bölümü yüksek kalite plastikten yapılmış. Kasanın genişliği 385 mm , derinliği 257 mm ve yükseliği ise 29’dan 33 mm’ye kadar. Ağırlığı ise 2630 gram. Adaptörün maksimum tüketimi 65 watt ve ek olarak 290 gr geliyor.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Asus tasarım konusunda oldukça iyi bir iş çıkarmış. Notebook’un paketini açtığınızda pırıl pırıl siyah kaplama kapak üzerindeki gümüş Asus logosu ile size parlıyor.
Eğimli ön köşenin altına , tüm genişliği kaplayacak şekilde metal kafesten yapılmış hoparlörler yerleştirilmiş. DVD’yi çıkartmak ve kablosuz ağ için düşünülmüş gümüş düğmeler kasanın sağ tarafında bulunuyor. Şık bir şekilde öne doğru hareket eden menteşelerin kenarlarında da gümüş malzeme kullanılmış.
Asus’un kullandığı parlak yüzeyler ekranda da kendini gösteriyor; kasanın kapağını açınca sayısız yansıma ile karşılaşıyorsunuz. Ekranın yüzeyi çerçeve ile birbirine karışıyor ve hatta bileklerinizi yasladığınız alan ve touchpad bile parlıyor. Asus sadece klavyenin kenarlarında ve kasanın alt tarafında mat plastik kullanmış. Klavye üzerinde plastik malzeme ekrana doğru hafifçe biçimleniyor.
Tüm bunlar oldukça hoş bir dokunma hissi veriyor- pürüzsüz yumuşak bir şekilde başlayıp klavyeye doğru pürtüklü bir yapı ile bitiyor ve bu his parmaklara büyük haz bırakıyor. Asus UX50V’nin en büyük tasarım sorunu ise parmak izlerine elverişli olması, kirlenmesi ve ne yazık ki çiziklerin oluşması.
Bu problem aslında bir kaç sene önce elektronik sektörünün yeni yüzyılın yüzeyi olan parlak, lake kaplamalı yüzeylerini 90’ların mat plastik malzemesi ile değiştirmesinden bu yana biliniyor. Pürüzsüz yüzeyler, özellikle UX50V’nin bilekleri dayadığımız alanında ve touchpad’inde olduğu gibi güzel görünüyor fakat kullanım açısından hassas ve yoğun bir koruma gerektiriyor:
On dakikalık bir kullanımın ardından parlak, ışıltılı yüzeylerin üzerinde sayısız parmak izi, toz parçacıkları ve çizikler vardı. Elimizdeki test örneği de bize gelmeden önce muhtemelen pek özenli kullanılmamıştı: Ekran çerçevesinin ve touchpad bölümünün bazı bölgelerinde büyük çizikler bulunuyordu...
Her halükarda Asus bu problemi tamamen göz ardı etmiş değil. Bir adet mikrofiber bez ve küçük bir kullanım talimatı notebook ile veriliyor. Böylece olası parmak izleri için ufak da olsa bir önlem alınması sağlanıyor.
İster mat ister lake kaplama olsun, tüm donanım parçaları kasanın içerisinde yerli yerinde duruyor. Cihazı taşırken herhangi bir takırdama ya da gıcırdama söz konusu değil. Fakat enter tuşunun etrafındaki bölgede klavyede güçlü bükülmeler ve ekranda eğilmeler olabiliyor. Fakat bunun için bilinçli olarak ekranın sol ve sağ tarafından orta seviyede baskı uygulamanız gerekir ki bu normal şartlar altında pek de gerçekleşecek bir durum değil.
Kasanın iki yanındaki küçük menteşeler ekranı sallanmaktan pek de koruyamıyor fakat ters yöne doğru sıkıca sabitlenmiş. Ekran 10 cm mesafede otomatik olarak kapanıyor. Kapağın kenetlenmesi için ayrı bir parça yapılmamış, kapağın kapalı pozisyonda durmasını sadece menteşeler sağlıyor. Ağırlığına göre kapağı tek elle açmak mümkün.
Menteşelerin yapısı gereği notebookun ters yöne doğru 45 dereceden fazla açılması engelleniyor. Ekran öne doğru eğildiğinde biraz dikkat etmek gerekiyor: Ekran yaklaşık 40 dereceden sonra otomatik olarak kendi kendine kapanıyor ve enerji koruma modunda tanımlanan “ekranı kapat” seçeneğini aktif hale getiriyor. Bu standart ayarlardaki standby moduna denk geliyor.
Cihaz açıldığında durum ışıkları, güç düğmesi ve klavye ışığı beyaz renkte yanıyor. Bu özellik tasarımın geri kalanı ile tam bir uyum içerisinde ve diğer üreticilerin ısrarla kullandığı mavi renk için ise güzel bir değişim mesajı veriyor. Ekranın hemen alt tarafına yerleştirilen güç düğmesi için kullanılan LED oldukça parlak . LED’in bu parlaklığı kullanıcı için bazı bakış açılarından kör edici olabilir.
Donanım
Bağlantı Noktaları
Asus alışılmadık bir şekilde tüm bağlantı noktalarını kasanın arka tarafında toplamış. Sadece sağ tarafta bir tane Lightscribe desteği bulunan slot-in DVD yazıcı bulunuyor.
Sol tarafta, küçük bir kapağın arkasında gizlenmiş 2 tane bağlantı noktası bulunuyor. Bunlar SD, MMC, Mini-SD, XD, Hafıza Çubuğu, MS Pro, MS Duo ve MS Pro Duo kart formatlarını destekleyen 8’i 1 yerde kart okuyucu ve USB 2.0 yuvası. Bunları takiben WLAN ve Blutooth’u açıp kapatmaya yarayan gümüş donanım düğmesi yerleştirilmiş.
Arka tarafta ise sağdan sola doğru , öncelikle fanın ızgarası olmak üzere güç yuvası, LAN yuvası, VGA bağlantısı, HDMI çıkışı, iki tane USB 2.0 yuvası, 3.5 mm mikrofon girişi ve 3.5 mm kulaklık çıkışı dizilmiş.
Özellikle her iki ses çıkışının da yerleşimi bize biraz garip geldi-kulaklık kablosu netbookun etrafında tamamen dolaşmak zorunda kaldığında kullanım için engelleyici olmaz mı? Şaşırtıcı bir şekilde bu durum uygulamada ince kablolar için problem olmadı. Kenarların eğimine ve mouse’un takıldığı tarafa göre kablolar kasanın sağından ya da solundan altına doğru girebilir. Kısa kablolu veya profesyoneller için olan çok kalın kablolu kulaklığa sahip kullanıcılar için kulaklık girişinin yeri problem olacaktır.
Cihazın hava deliğinin arka tarafta olmasından dolayı , herhangi bir nesne tarafından engellenip engellenmediğini her zaman göremeyebilirsiniz. Bu da bizim tarafımızdan pek olumlu karşılanmadı.
Kasanın alt tarafında bulunan batarya, üst taraftan veya yanlardan görülemiyor ve 4 cell batarya için daha geniş bir alan gereksinimi duyuyor. Diğer yandan batarya 7,5 milimetrelik oldukça ince bir batarya.
Yazılım
Asus 32 bit’lik işletim sistemi Windows Vista Home Premium’un yanı sıra kendi yazılımları olan ve kısa yol tuşu ile çalıştırılabilen ExpressGate’i de notebook’a yüklemiş. Bu uygulama web tarayıcı, resim galerisi, media player, DVD oynatıcı ve Skype ile iletişim gibi fonksiyonları Windows’u başlatmayı gerekmeksizin çalıştırıyor.
Gerekli programların ve sürücülerin CD’si ve kurtarma CD’sinin yanı sıra mevcut işletim sistemi olan Vista’yı Windows 7’e yükseltmek için bir kart da notebook ile geliyor.
Elbette Asus kendi yazılımlarını da bir paket olarak sunuyor. Bu pakette bulunanlardan Lifeframe ile notebook üzerindeki webcam ile video kaydı alabilir, fotoğraf çekebilir ve bunları çeşitli eğlenceli efektler ile düzenleyebilirsiniz. Fancy Start ile sistemin başlangıç görünümü kişisel olarak değiştirilebilir, Data Security Manager ile hassas dataları kontrol edebilir ve AI Recovery Burner ile kurtarma CD’leri oluşturabilirsiniz.
Hoparlörlerin SRS sertifikalı olmadın dolayı SRS Premium Sound isimli bir program da sunulan paket içerisinde bulunuyor. Bunun ile ses ayarları geliştirilebiliyor. Ek olarak DVD oynatmaya ve yazmaya yarayan Cyberlink Power2Go da yüklenmiş. Son olarak Microsoft Office ve Norton Internet Security yazılımlarının deneme sürümleri de cihazla birlikte geliyor.
Kutu İçeriği
Daha önce de bahsettiğimiz gibi parlak yüzeyleri temizlemeye yarayan mikrofiber bezin dışında sunulan pakette pek fazla bir şey yok. Asus bunun dışında sadece adaptörü notebook çantasına düzgün yerleştirmeye yarayan bir Velcro kablo bağı sunuyor.
Giriş Cihazları
Klavye
Son zamanlarda bir çok cihazda gördüğümüz gibi Asus da klavye seçimini tekli tuşlar ve geniş aralıklar ile chiclet klavyeden yana kullanmış. Diğer yandan nümerik klavye de standart olarak notebookun sağ tarafında bulunuyor ve ana klavyeden daha dar tuşlara sahip.
Tuşların kullanımı oldukça memnun edici, yazarken güçlü bir vuruş sertliğine sahip değiller ama oldukça sessiz ve iyi bir his veriyorlar. Fakat klavye enter tuşunun olduğu bölgede hafif bir basınç altında dahi çok fazla esniyor ve bu pek hoşumuza gitmedi.
Tıpkı durum ışığı ve güç düğmesinin ışığı gibi klavyenin ışığı da beyaz tasarlanmış. Klavyenin ışığı sayesinde kötü ışıklandırılmış ortamlarda bile rahatça çalışmak mümkün. Işığın bir kaç kısma seviyesi var ve istenirse kısayol tuş kombinasyonu ile tamamen kapatılabiliyor. Alternatif olarak ”Fn+A” tuş kombinasyonu ile klavyenin yanı sıra parlaklık sensörünü aktif hale getirerek ortamın ışığına göre ekranın parlaklığını ve klavyenin ışığını ayarlayabilirsiniz.
Touchpad
Touchpad de aynı bileklerinizi yasladığınız yerin malzemesi gibi oldukça parlak ve şık görünümlü fakat kirlenmeye çok müsait. Bunun yanı sıra yüzeyin verdiği kayma hissi pek hoş değil. Parmaklarınız tam anlamıyla touchpadin bazı bölgelerinde takılıp kalıyor.
Touchpad parmak ile yapılan küçük komutları desteklemiyor. Diğer yandan touchpadin sağ tarafına kaydırma fonksiyonu eklenmiş fakat herhangi bir işaret ya da doku ile belirginleştirilmediği için ister istemez parmağınız takılabiliyor. Hiç değilse touchpadin alanı bileklerinizi dayadığınız alanın geri kalanından küçük bir yükseklik ile hem gözle görülür hem de dokunarak anlaşılabilecek şekilde tamamen ayrılmış.
Touchpad’in fare tuşları esasen tek bir tuş olarak tasarlanmış. Tuşun hangi tarafına (sağına veya soluna) bastığınıza göre tıklama işlemi tetikleniyor. Ve tabi yine fare tuşlarıda krom dış kaplaması ve üzerine işlenmiş harfleri ile oldukça şık görünüyor. İşlev bakımından da şikayet edilecek bir durum söz konusu değil. Sadece belki tuşlar tıklandığında çok az geri tepki veriyor olabilir fakat çok da önemli değil.
Ekran
Ekran yüzeyi neredeyse kasanın geri kalanının olduğu kadar parlak. Bu parlaklığın ardında LED arka ışığı ve 1366x768 piksel çözünürlüklü 15,6 inçlik ekran saklı. Asus’un bu ekran tipine verdiği isim “Color Shine” olarak geçiyor. Bu adı almasının sebebi de büyük ihtimalle parlak yüzeyin renkleri daha canlı gösterdiğini ima etmek.
Notebook parlak ekran görüntüsü nedeniyle dış mekanda ve pencere önünde kısıtlı bir kullanıma sahip. Buna ek olarak 151 cd/m2’lik ortalama parlaklık değeri ise yetersiz kalıyor. Sol köşenin alt kısmına doğru ise 109,2 cd/m2’lik değeri ile ekran genellikle koyulaşıyor.
Yüzde 59’luk aydınlatma değeri de oldukça iyi ve homojen. 161:1’lik kontrast değeri ise idare eder. Renkler bize canlı göründü fakat canlı bir siyah Asus ekranın bize gösterdiğinden biraz daha farklı görünür: Bu biraz koyu gri gibiydi.
Özellikle arka planda tamamen beyaz bir resim kullanıldığında aydınlatma göze çarpıyor. Sonrasında ise gri bir film ekranın sol alt kısmında görülmeye başlıyor. Sağ tarafın üst bölümünde ise beyaz renk en yüksek değerde yayılıyor. Laboratuvar test değerleri ile ilişkilendirdiğimizde sağ üst köşede 184,6 cd/m2 ile en yüksek parlaklığa ulaştığını görüyoruz.
|
Aydınlatma: 59 %
Kontrast: 161:1 (Siyah: 1.08 cd/m²)
Bu nedenle notebook’larını dış mekanda kullanmak isteyen kullanıcılar yansımaların ve düşük parlaklık değerinin iyi bir kombinasyon oluşturmadığını göz önünde bulundurmalılar.
UX50V’nin yataydaki görüş açısı gayet iyi ve birden fazla kişinin aynı anda film izlemesine olanak sağlıyor. Ekranın dikeydeki görüş açısında da şikayet edecek bir durum yok, aşağıdan bakıldığında da yukarıdan bakıldığında da görüntü seçilebiliyor.
Performans
Asus UX50Vnin görünüşü iyi fakat performansı bir soru işareti. Elimizdeki test örneğinin konfigürasyonu ilk başta pek bişey vadetmiyordu. 5 wattlık enerji tüketimi 1,4 GHz’lik Intel Core 2 Solo U 3500 işlemci için tatmin edici fakat toplamda sahip olduğu 3MB’lık 2. ve 3. seviye cömert ön bellek ve 800 MHz fsb oranı için aynı şey geçerli değil.
Diğer yandan notebook günümüzde bir çok uygulama tarafından desteklenen ikinci bir işlem gücüne sahip değil. Bu nedenle CPU aynı anda birden fazla uygulamayı çalıştırmakta zorlanıyor. Örneğin, eğer sabit diskten HD video seyrederken internette hızlı bir şekilde bir şeylere bakmak istediğinizde video görüntüsü bazen bozulabiliyor. Enerji koruma modundayken tek başına HD video uygulamasını çalıştırmak işlemciyi terletmek için yetiyor.
Yaptığımız test sonuçları da notebook bizde bıraktığı ilk izlenimi doğruluyor: Cinebench’te 1153 puan ve PCMark05’te 2497 puan alarak pek de güçlü bir performans göstermiyor.
Bu açığı kapatmak için Asus 512 MB video hafızasına sahip Geforce G105M grafik kartını sunuyor. Bu kart bizim grafik kart karşılaştırmamızda 3. sırada yeralıyor ve bu nedenle en azından eski oyunlar (older games) için yeterli güce sahip olması gerektiğini düşünüyoruz.
Enerji koruma modunda çalışmak isteyenler yonga setine entegre edilmiş, daha az enerjiye ve 3D performansına ihtiyaç duyan GMA4500MHD grafik çipine geçiş yapabilirler. Aşağıdaki 3D benchmarkları bu grafik kartı ile gerçekleştirdik.
PCMark 05 Standard | 2497 puan | |
Yardım |
3DMark 2001SE Standard | 10430 puan | |
3DMark 03 Standard | 5010 puan | |
3DMark 05 Standard | 3243 puan | |
Yardım |
3DMark sonuçları beklediğimiz değerlere uyuyor fakat ortalama değerleri ucundan yakalıyor. Sistem, bu grafik kartı ile yaptığımız 3DMark05 benchmarkında 3243 puan ile en düşük ölçüm değerine aldı. Bu aynı zamanda işlemcinin zayıflığından da kaynaklanıyor olabilir.
Notebook’un sistem hafızası her halükarda yeterli. Asus elimizdeki test örneğine 4GB DDR2 800 MHz RAM hafıza yerleştirmiş. Fakat 32 Bit’lik işletim sisteminden dolayı bu 4 GB’ın sadece 3 GB’ı etkili bir şekilde kullanılabiliyor.
Sabit disk işlevini düzgün bir şekilde yerine getiriyor. 500 GB hafızalı Seagate Momentus 5400 RPM hızında ve ortalama 50,5 GB’lık veri işlem hacmi ile oldukça iyi bir etki yaratıyor. Öte yandan Yüzde 11 puanlık işlemci kullanımı yine zayıf CPU’dan kaynaklanıyor.
Elimizdeki test örneğinde bulunan DVD RAM sürücüsü G S20N bir LG ürünü. Bu slot-in sürücü 8 kat hızlı DVD okuyabiliyor ve yazabiliyor.
WLAN modülü olarak; 802.11 a/b/g standardı ile birlikte en yeni WLAN standardı olan 802.11n’yi de destekleyen Intel’in kablosuz WiFi Link 5100’ü kullanılmış. Bunun yanı sıra Blutooth 2.1 modülü de entegre edilmiş.
Son olarak DPC Latency Checker yazılımı aracı ile Windows’taki gecikmeleri test ettik. Ses kartı gibi harici aygıtlar bağlandığında çok büyük gecikmeler problem olabilir. Tüm değerler belirli bir sınır altında olduğundan UX50V’ye harici bir cihaz bağlandığında herhangi bir sorun yaşanmayacaktır.
Konfigürasyona bakıldığında kimse bir oyun performansı beklemeyecektir fakat tek çekirdekli işlem gücüne sahip işlemcilerin mimarisinin uygulama performansını zayıflattığı da aşikardır. Çift çekirdekli bir işlemci ile sonuçlar büyük olasıklıkla çok daha iyi olacaktır.
Ayrıca notebook’un içinde yüklenmiş olan Windows Vista Home Premium işletim sisteminin de bir an önce güncellenmesi gerektiğini söylememiz gerekiyor. Çünkü epey küçük olan işlemci yamaları yüklenmemiş Windows Vista versiyonunun kullanımında büyük problemlere yol açtı. Çok yavaş işlem yaparak sistemin bazen tamamen donmasına sebep oldu. Bir kaç operasyonel sistem güncellemesinden sonra düzgün çalışacaktır.
Emisyonlar
Sistem Sesi
Enerji koruma modu aktifken ve fan arka planda çalışmadan dururken standby’da ortalama 34,3 dB(A) oldukça iyi bir değer. Fanın kasanın arka tarafına yerleştirilmesinden dolayı bazen hiç fan sesi duyulmuyormuş gibi geliyor.
Yük altında iken maksimum 40,3 dB(A)’lık değer pek de yüksek sayılmaz. Ek olarak bu esasında fanın yerinden dolayı azaltılmış bir değer çünkü tüm ekran olduğu gibi kulaklarınız ile fan ızgarasının arasında yer alıyor. Sabit disk de 32,1 dB(A) ile oldukça memnun edici bir seviyede kalıyor ve DVD sürücü de kullanım sırasında 36,4 dB(A) ile rahatsız etmiyor.
Fakat yine de slot-in sürücü çalışmaya başladığında ve data aktarımı sırasındaki sese alışmanız gerekebilir: DVD /CD’yi dönme pozisyonuna getiren ya da dışarı çıkartan mekanizma epey sesli.
Ses yüksekliği
Boşta |
| 31.9 / 34.3 / 34.3 dB |
HDD |
| 32.1 dB |
DVD |
| 36.4 / dB |
Çalışırken |
| 37 / 40.3 dB |
| ||
30 dB sessiz 40 dB(A) duyulabilirlik 50 dB(A) gürültülü |
||
min: , med: , max: (15 cm uzaklık) |
Sıcaklık
Enerji koruma özelliği sıcaklık değerlerini de etkiliyor. Yoğunluk testinde klavyenin merkezinde maksimum 38,1 santigrat derece ölçtük. Esasen en yüksek sıcaklık değerinin bu bölgede görülmesi beklenmedik bir durum fakat fan ızgarasının ve işlemcinin hemen bu bölgenin altında bulunduğunu düşünürsek, makul görünüyor.
Cihaz yük altında iken kasanın alt tarafında maksimum 42,1 santigrat derecelik bir sıcaklık ölçtük. Cihaz boşta iken ise kasanın alt tarafının ortasındaki sıcaklık sadece maksimum 32,6 santigrat dereceye çıktı.
Sonuç olarak UX50V’yi ofis uygulamaları sırasında kucaklarında kullanmak isteyenlere, düşük sıcaklık değerinden dolayı tavsiye edebiliriz. Burada sıcaklığın rahatsız edecek kadar artmamasının sebebi notebook’un 3D uygulamalar ve zorlayıcı oyunlar konusunda belirli bir limite kadar uygun olması. Uzun bir kullanımın sonrasında da adaptöre tereddüt etmeksizin dokunulabilir. Burada ölçülen maksimum sıcaklık değeri ise 47,6 santigrat derece oldu.
(+) The maximum temperature on the upper side is 38.1 °C / 101 F, compared to the average of 34.3 °C / 94 F, ranging from 21.2 to 62.5 °C for the class Office.
(±) The bottom heats up to a maximum of 42.1 °C / 108 F, compared to the average of 36.8 °C / 98 F
(+) In idle usage, the average temperature for the upper side is 28.8 °C / 84 F, compared to the device average of 29.5 °C / 85 F.
(+) The palmrests and touchpad are cooler than skin temperature with a maximum of 28.6 °C / 83.5 F and are therefore cool to the touch.
(±) The average temperature of the palmrest area of similar devices was 27.7 °C / 81.9 F (-0.9 °C / -1.6 F).
Hoparlörler
Hoparlörler alışılmadık bir şekilde kasanın ön tarafında, bileklerinizi yasladığınız alanın altına yerleştirilmiş. Bu nedenle ses kullanıcıdan çok notebookun üzerinde durduğu yüzeye doğru yayılıyor. Bu yüzey de eğer yumuşak bir malzemedense, ses tamamen boğuk geliyor. Altec Lansing üretimi metal kafes kaplamalı bu hoparlörler iyi bir iş çıkarabilecekken ne yazık ki bu durum ses kalitesini düşürecektir.
Tizler çatlamıyor, konuşmalar oldukça net anlaşılabiliyor ve ses gayet yumuşak ve zengin. Tabi subwoofer olmayışından dolayı basların ağırlığı biraz eksik kalıyor ama diğer yandan hoparlörlerin ses kalitesi bizi alıp götürdü. Yine de Asus ses seviyesini daha yüksek tutabilirdi: Maksimum ses seviyesinde dahi duyabildiğimiz ses oldukça azdı.
Ses kalitesini biraz daha arttırmak için notebook’un içeriğindeki SRS Premium Sound uygulaması kullanılabilir. Bu uygulama sayesinde bir ekolayzır ve çeşitli ses ayarlamaları ile ses kalitesi mükemmel bir şekilde istediğiniz seviyeye getirilebilir
Batarya Kullanım Süresi
Batarya kullanım süresi, sıcaklık ve sistem sesinden sonra notebook’un iyi puan alabileceği üçüncü bir kategori olmalıydı. Ne yazık ki değil: Cihaz minimum yük altında iken batarya sadece 4 saat 45 dakika dayanabiliyor.
Bu idare eder bir süre fakat en iyiler sıralamasına girmiyor. Ekranın oldukça geniş boyutlarına karşın 42 Wh’lık küçük 4 cell bataryanın kullanılıyor olması büyük olasılıklı bunun sebebi.
Bu arada cihazın minimum yük altında olması ile; BatteryEater Pro testinin basit bir word dökümanı uygulaması ile çalıştığı, WLAN ve Bluetooth, klavye ışığının kapalı olduğu bir ortam kastediliyor. Ek olarak ekran parlaklığı da minimum seviyeye indirildi ve enerji koruma modundaki grafik kartına geçildi-yani bu da maksimum enerji koruma seçenekleri aktif demek oluyor.
Cihaz tam yük altındayken yani maksimum ekran parlaklığı, klavye ışığı açıkken ve WLAN ve BatteryEater’s Classic testi aktifken ulaşılan kullanım süresi aşağı yukarı 1,5 saat oluyor.
Yapılan testler gerçek hayattaki kullanım kadar olmasa da uç noktalardaki sonuçları tespit edebiliyoruz. Batarya kullanım süresini kablosuz ağ aktifken ve DVD çalışırken test ettik. Kablosuz ağ ile internette gezinti yaparken yaptığımız test 2,5 saatlik kullanım süresi ile oldukça makul sonuçlandı. DVD çalışırken ise elde ettiğimiz sonuç 115 dakika oldu ki bu 2 saatten bile daha az bir süre. Batarya yeni olduğu sürece bir filmi kesintisiz seyretmek mümkün.
Genel itibariyle batarya kullanım süresi, özellikle de Asus’un UX50V’de kullandığı enerji koruma özelliğine rağmen, bizi hayal kırıklığına uğrattı. Buradan üretici firmaya söylemek istediğimiz :“Eğer performans düşükse, hiç değilse uzun batarya kullanım süresi ile dengeleyin”.
Asus’un enerji koruma mekanizması ile istenildiğinde diğer grafik kartına geçiş yapılabildiği gibi çok gerekli olmayan örneğin Windows sidebar gibi uygulamalar otomatik olarak kapatılıyor.
Kapalı / Bekleme modu | 0 / 0.5 Watt |
Boşta | 8.7 / 15.6 / 16.9 Watt |
Çalışırken |
33.6 / 37.2 Watt |
Key:
min: ,
med: ,
max: |
Sonuç
UX50V’nin test ettiğimiz konfigürasyonu ile ilgili biraz kararsız kaldık: Bir taraftan ince bir tasarıma sahip, bir çok enerji koruma seçeneği bulnuyor ve oldukça sessiz ve serin. Kısaca: Mobil kullanım için çok iyi bir notebook olabilirdi fakat vasat batarya kullanım kapasitesi, ekran yansıması ve hassas malzemesinden dolayı bunu söylemek zor.
Multimedya kategorisinde bir başlangıç yapabilmek adına, Core 2 Solo U3500 işlemci performans açısından sınıfta kalıyor. Özellikle aynı anda birden fazla uygulamanın çalıştırılması konusunda yetersiz. Bu nedenle Geforce G105M grafik kartı da benchmarkların tümünde zayıf bir performans gösterdi.
Notebook en iyi şartlarda; önce DVD izlerken, iki saatlik tren yolculuğunda, sonrasında ofiste biraz word üzerinde çalışırken ve daha sonrasında ise eski bir klasik oyunun oynanması gibi uygulamalarda kullanılabilir. Bir notebook’tan daha fazlasını beklemeyenler için değerlendirmemiz “iyi” yönünde olacaktır.
Her durumda trendeki insanlar notebook’un çarpıcı tasarımına iki kere bakacaklardır ve klavyenin ışığı tünellerde yardımcı olacaktır. Ofis ortamında ise geniş ve memnun edici klavyesi ile rahatça çalışacak ve tüm önemli dökümanları büyük ve hızlı sabit diski sayesinde saklayabileceksiniz.
Altec Lansing hoparlörler ile klasik oyununuzu çok iyi bir ses kalitesinde oynayabileceksiniz. Diğer yandan ekranın zayıflığını, alışılmadık bağlantı noktalarını ve kirlenmeye müsait parlak yüzeyini göz ardı etmemelisiniz.
Geriye Asus’un çift çekirdekli işlemcilerini Almanya’ya getirmelerini ya da Windows 7’nin tek çekirdekli işlemcileri desteklemesini ummaktan başka bir şey kalmıyor. Çünkü UX50V ile çalışmak tasarımı kadar eğlenceli değil.